
BİYOGRAFİ
90’lı yılların ortalarında, çocukluğumdan itibaren başlayan bilgisayar ve bilgisayar bilimlerine olan ilgim kısa bir süre sonra küçük çapta ticari bir faaliyete dönüştü. Akdeniz bölgesinin belki de ilk bir kaç sitesini çocuk yaşta ben yapmıştım. Mobilyacı, ulusal çapta marka bir pastane zincirinin şubesi derken iyi paralar kazanmıştım.
Animasyon ve bilgisayar grafikleri o dönem yeterliydi ancak sonrasında internetin yaygınlaşmaya başlamasıyla internet siteleri için de kod yazmanın gerekliliği ortaya çıktı. İşletme fakültesini bitirip emlak sektörüne girince, hem kendi şirketimiz hem de yabancı ortaklarımız için emlak üzerine internet siteleri yapmaya başladım. O dönemlerde Yahoo sonrası Google’ın ortaya çıkmasıyla SEO işini öğrenmek de farz oldu elbet.
Elbette bilgisayar programcılığının memleketimizde pek bilinmediği bir dönemde internet siteleri yerine bilgisayar programları yazmak gibi daha yüksek seviyeli işlere ve kazançlı bir alana da yönebilirdim ama galiba internetin cazibesi beni benden almıştı. Hem sadece kod yazmak olmazdı yanında tasarım da olmalıydı - ben kendi mükemmelimi bulmuştum.
Animasyon ve bilgisayar grafikleri o dönem yeterliydi ancak sonrasında internetin yaygınlaşmaya başlamasıyla internet siteleri için de kod yazmanın gerekliliği ortaya çıktı. İşletme fakültesini bitirip emlak sektörüne girince, hem kendi şirketimiz hem de yabancı ortaklarımız için emlak üzerine internet siteleri yapmaya başladım. O dönemlerde Yahoo sonrası Google’ın ortaya çıkmasıyla SEO işini öğrenmek de farz oldu elbet.
Elbette bilgisayar programcılığının memleketimizde pek bilinmediği bir dönemde internet siteleri yerine bilgisayar programları yazmak gibi daha yüksek seviyeli işlere ve kazançlı bir alana da yönebilirdim ama galiba internetin cazibesi beni benden almıştı. Hem sadece kod yazmak olmazdı yanında tasarım da olmalıydı - ben kendi mükemmelimi bulmuştum.
Tasarım Prensiblerimiz
28 yıllık tecrübemin bana gösterdiğine göre tasarım da uyulması gereken ilk kural; Orijinal olmak.
Kendinize, firmanıza, misyon ve vizyonunuza özgü bir tasarım dilinde karar kılmak ve bir süreklilik içerisinde bütün medyalarda aynı çizgide kendinizi geliştirmek.
Seçmiş olduğunuz renk ya da renkler, şekiller, Türkçe'nin ya da diğer dillerin doğru kullanımı v.b tüm grafik ve metin unsurlarının insan psikolojisinde ve davranışlarında bir etkisi var. Dikkatli ve özenli davranmak yerine gelişigüzel kararlar ve uygulamalar marka değerinizi düşürecektir.
Genellikle emlak sektörünün hizmetinde çalıştığım için sırf orijinal logomuz sebebiyle firmanın tercih konusu olup bir kaç satış yaptığına şahit oldum. Müşterilerimiz özellikle kartvizit ve logomuzu çok beğendiği için bizi aradığını belirtmişti.Aslında şaşırtıcı değil çünkü internette gezerken belli bir süre sonra yoruluyor ve bize en çok hitap eden, güven veren - bizi bilgilendirme konusunda emek harcadığı belli olan seçeneği tercih ediyoruz. Ekranda gördüğümüz o güzel sunum gerçek hayatta da firmanın bize nasıl davranacağına dair isabetli tahminler veriyor, bizi ekran başında harekete geçmek konusunda ikna ediyor.
Bu kural gereği hiç bir tasarımımda internette milyonlarca kez kullanılmış - sıkıcı tekrar arz eden hazır şablonları kullanmayı tercih etmedim. Herkesin yapabildiği - düşünebildiği artık sıradan ve değersizdir, bizim ise farkedilmek istiyorsak yeni bir şeyler denememiz gerekir. Dikkat ederseniz büyük markaların kalitesiz reklam uygulamaları yaptırdığını göremezsiniz.
İkinci kural; zengin ve güncel içerik sunmak. Ne verirsen onu alırsın kuralı.
Sanal ortamda potansiyel müşterilerinizi bulmak da kolay ama kaybetmekte. İnsanlar değerli zamanlarından ayırıp ekran başına geçtiklerinde karşılığında bir şeyler almak sitiyorlar. Sitenize gelmiş olan bir müşterinin ilk on saniyede tatmin olmayıp sitenizde gezmekten vazgeçmesi en kötü senaryodur - öyle ki Google bu olayın sıklığına göre puanlama yapmaktadır. Gelen kişinin gerçek bir müşteri olduğunu düşünün ve sizin ona hiç bir şey sunmadığınıza kanaat getirip geldiği gibi gitmesi bir yana aklında sizin hakkınızda olumsuz bir imaj ile ayrılmış oldu.
Hiç reklam yapmasa da hep Google' da ilk sırada olan o siteleri incelemenizi öneririm.
Zengin içerik demek; ilgi çekici, bağımlılık yaratan kalitede, emek harcanmış ve ikna edici içerik demek. Hatta araştırmalara göre; insanlar okumasalar bile verilen emeği görüyor ve kendilerine kaliteli içerik sunan seçenekleri tercih sırasında ilk konuma koyuyorlar. Tekrar bakmak için mutlaka geri geliyorlar çünkü çarpıcı bir sunum akılda kalıyor ve hatırlanıyor.
Özellikle sürekli güncellenen içerik sunan siteler popüler olmak konusunda hep öndeler. Mesela sosyal medyada bu kadar vakit harcamamızın bir sebebi de bu değilmi?
Kendinize, firmanıza, misyon ve vizyonunuza özgü bir tasarım dilinde karar kılmak ve bir süreklilik içerisinde bütün medyalarda aynı çizgide kendinizi geliştirmek.
Seçmiş olduğunuz renk ya da renkler, şekiller, Türkçe'nin ya da diğer dillerin doğru kullanımı v.b tüm grafik ve metin unsurlarının insan psikolojisinde ve davranışlarında bir etkisi var. Dikkatli ve özenli davranmak yerine gelişigüzel kararlar ve uygulamalar marka değerinizi düşürecektir.
Genellikle emlak sektörünün hizmetinde çalıştığım için sırf orijinal logomuz sebebiyle firmanın tercih konusu olup bir kaç satış yaptığına şahit oldum. Müşterilerimiz özellikle kartvizit ve logomuzu çok beğendiği için bizi aradığını belirtmişti.Aslında şaşırtıcı değil çünkü internette gezerken belli bir süre sonra yoruluyor ve bize en çok hitap eden, güven veren - bizi bilgilendirme konusunda emek harcadığı belli olan seçeneği tercih ediyoruz. Ekranda gördüğümüz o güzel sunum gerçek hayatta da firmanın bize nasıl davranacağına dair isabetli tahminler veriyor, bizi ekran başında harekete geçmek konusunda ikna ediyor.
Bu kural gereği hiç bir tasarımımda internette milyonlarca kez kullanılmış - sıkıcı tekrar arz eden hazır şablonları kullanmayı tercih etmedim. Herkesin yapabildiği - düşünebildiği artık sıradan ve değersizdir, bizim ise farkedilmek istiyorsak yeni bir şeyler denememiz gerekir. Dikkat ederseniz büyük markaların kalitesiz reklam uygulamaları yaptırdığını göremezsiniz.
İkinci kural; zengin ve güncel içerik sunmak. Ne verirsen onu alırsın kuralı.
Sanal ortamda potansiyel müşterilerinizi bulmak da kolay ama kaybetmekte. İnsanlar değerli zamanlarından ayırıp ekran başına geçtiklerinde karşılığında bir şeyler almak sitiyorlar. Sitenize gelmiş olan bir müşterinin ilk on saniyede tatmin olmayıp sitenizde gezmekten vazgeçmesi en kötü senaryodur - öyle ki Google bu olayın sıklığına göre puanlama yapmaktadır. Gelen kişinin gerçek bir müşteri olduğunu düşünün ve sizin ona hiç bir şey sunmadığınıza kanaat getirip geldiği gibi gitmesi bir yana aklında sizin hakkınızda olumsuz bir imaj ile ayrılmış oldu.
Hiç reklam yapmasa da hep Google' da ilk sırada olan o siteleri incelemenizi öneririm.
Zengin içerik demek; ilgi çekici, bağımlılık yaratan kalitede, emek harcanmış ve ikna edici içerik demek. Hatta araştırmalara göre; insanlar okumasalar bile verilen emeği görüyor ve kendilerine kaliteli içerik sunan seçenekleri tercih sırasında ilk konuma koyuyorlar. Tekrar bakmak için mutlaka geri geliyorlar çünkü çarpıcı bir sunum akılda kalıyor ve hatırlanıyor.
Özellikle sürekli güncellenen içerik sunan siteler popüler olmak konusunda hep öndeler. Mesela sosyal medyada bu kadar vakit harcamamızın bir sebebi de bu değilmi?